Ücret karşılığı ölünün arkasında ağlayan kadın. :NAYİHA
Ücretle çalışan kimse.:ECİR
Ücretli Osmanlı askeri.:KAPIKULU
Üç duvarlı bir sahada , iki oyuncu veya iki takım arasında,rakete benzer eldivenlerle oynanan bir oyun. : PELOTA
Üç ayaklı çember veya üçgen biçiminde demir destek.: SACAYAK
Üç aylarda medrese öğrencilerinin köyleri dolaşarak imamlık edip para ve erzak toplamaları.:CER
Üç bentten oluşan bir Batı şiir türü.:BALAD
Üç Bergama Kralının ortak adı. : ATTALOS
Üç boyutlu bir nesneyi iki boyutlu bir yüzey üzerinde betimlemek için kullanılan çizim yöntemlerinin genel adı.:AKSONOMETRİ
Üç boyutlu sinema tekniği. : SİNERAMA
Üç direkli yelkenlilerde mizana direğinin en altta bulunan sereni. : FOA:KOA
Üç dizeden oluşan Japon şiir türü.:HAİKU
Üç dönümlük boş tarla.:KÖKERE
Üç ile yedi yaş arasındaki erkek deve.:KİRİNCİ
Üç katlı bir balık ağı. : DİFANA
Üç tekerlekli Alman motosikleti.:TRİKE
Üç telli bir bağlama. : YONGAR
Üç telli bir Rus sazı.:BALALAYKA
Üç telli ve perdesiz Japon lavtası. : SAMİSEN
Üç Urartu Kralının ortak adı. :RUSA
Üç veya daha çok direği bulunan gemilerde arka direk. : MİZANA
Üç veya daha çok sayıda halat telinden elle örülerek yapılmış kısa ip. : TİRNELE
Üç veya dört yaşına kadar olan dişi manda.:EVERE
Üç zar ve iki ya da daha fazla oyuncuyla oynanan şans oyunu.:ZANZİBAR
Üçgenleme.:NİRENGİ
Üçgenleri hesaplamayı konu edinen matematik kolu.:TRİGONOMETRİ
Üçleme.:TRİLOJİ
Üçlü yada dörtlü gruplar halinde birbirinin içine geçebilecek biçimde yapılmış sehpa takımı.:ZİGON
Üçlü.:TRİYO
Üçten dokuza kadar telin bir arada bükülmesiyle yapılan ve denizcilikte kullanılan halat.:LİGADORA
Üçüncü jeolojik çağın en son dönemi.:PLİYOSEN
Üçüncü jeolojik çağın,memelilerin oluştuğu dönemi.:EOSEN
Üçüncü Selim’in bestelediği dini yapıtlarında kullandığı mahlas.:SELİMDEDE
Üçüncü Selim’in şiirlerinde kullandığı mahlas.:İLHAMİ
Üçüncü ve dokuzuncu yüzyıllar arasında Asya ve Avrupa’da önemli rol oynamış olan eski bir Türk boyu.:AVARLAR
Üçyüzdokuz yıl uyuduklarına inanılan yedi kişiye verilen ad. : ASHAB-I KEHF
Üflemeli bakır çalgılardan oluşan orkestra.:FANFAR
Üflemeli bir çalgı. : KEN : KENA
Üflemeli bir çalgı.:KORNO.:ZURNA
Üflenen havanın dillere ulaşmasını sağlayan subapları açıp kapayan bir klavyeye sahip,serbest dilli,üflemeli oyuncak çalgı. : MELODİKA
Üflenerek çalınan perdesiz çalgı.:BORAZAN
Ülkede ekonomik alanda kendine yeterli olmaya yönelik rejim.:OTARSİ
Ülkeler. : MEMALİK
Ülkemiz sularında yaşayan ve biz de denilen mersin balığı türü.:ŞİP
Ülkemizde de yetiştirilen bir yağ bitkisi.:KANOLA
Ülker Köksal’ın bir tiyatro yapıtı. : SACİDE
Ülser hastalığına verilen bir başka ad. : KARHA
Ümitsiz ,çaresiz.:NEVMİT
Üniformaların omuz kısmına takılan işaretli parça.Omuzluk.:APOLET
Üniversite diplomasıyla doktora arasındaki akademik derece.:LİSANS
Üniversite reformuna kadar (1933) Profesör’e karşılık olarak kullanılan unvan.:MÜDERRİS
Üniversite yabancı dil,Türkçe ve İnkılap Tarihi gibi ortak,zorunlu dersleri öğretmek için görevlendirilen,uygulamalı çalışmaları yöneten öğretim elemanı,lektör.:OKUTMAN
Üniversite.:DARÜLFÜNUN
Üniversitelerde öğrencilerin ders seçme veya bırakma işlemi.:EKLESİL
Üniversitenin tüzel kişiliğini temsil eden,yönetiminden,öğretimin düzenli yürütülmesinden sorumlu kimse. : REKTÖR
Ünlü bir öykücümüzün kimi öykülerinde kullandığı kısa adı. :MŞE
Ünlü Ermeni Sovyet bestecisi.(1903-1978).:ARAM HAÇATURYAN
Ünlü İlhanlı tarihçisi ve devlet adamı Cüveyni’nin bir başka adı. : ATAMELİK
Ünlü İtalyan sinema yönetmeni. : FRANCESCO ROSİ
Ünlü Meksikalı ressam. ( 1907-1954 yılları arasında yaşamış, ilkel görünümlü, keskin hatlı ve parlak renkli kendi portreleriyle tanınmış, yaşam öyküsü sinemaya da aktarılmıştır).:FRİDA KAHLO
Ünlü mimarlarımızdan biri.(ODTÜ,Erzurum Atatürk Üniversitesi,TBMM Halkla İlişkiler Binası gibi yapıların tasarımını gerçekleştirdi.).:BEHRUZÇİNİCİ
Ünlü Rus ressam.(1777-1855) : ŞEBUYEV
Ünlü viola virtüozumuz. : RUŞEN GÜNEŞ
Ünlü, soylu. : ANGIN
Ürdün’de, dünyanın ilk sürekli yerleşmelerinden biri olan ünlü tarihi kent. : ERİHA
Ürdün’de,Amman’ın 22 km kadar güneyindeki ünlü Emevi sarayı.:MŞATTA
Üreteç. : JENERATÖR
Ürgüp yöresine özgü, yemek pişirmekte kullanılan bir tür toprak tencere. : OSBAR
Ürkme., insandaki etkisi açısından tanımlanan ışınım dozu birimi. : REM
Ürkü. : PANİK
Üroloji.:BEVLİYE
Ürüne karışmış yabancı madde.: ÇİPEL:ÇEPEL
Ürünün üzerindeki fiyat etiketi. : BARKOT
Üslup,tarz.:BİÇEM
Üslup. : REVİŞ
Üst üste üç ayrı güvertedeki kürekçilerin kol kuvveti ile yürüttükleri antik savaş gemisi. :TRİREM
Üst bitken. : EPİFİT
Üst bölümleri bembeyaz ve küme durumunda,tabanı da çoğu kez yatay ve esmer bulut,küme bulut.:KÜMÜLÜS
Üst bölümü sarıktan taşacak biçimde yapılmış hoca kavuğu.:HORASANİ
Üst derinin en dış tabakası.:KORUN
Üst görevlinin yanında bulunan kimseler.:MAİYET
Üst üste halkalar oluşturacak biçimde istiflenmiş halat.:RODA
Üst yaş grubundaki sporculara verilen ad.:VETERAN
Üstü galeta unu ve rendelenmiş peynirle kaplanarak fırına verilen yemek için kullanılan sözcük.:OGRATEN
Üstü açık sarnıç. : AVGAN
Üstü açılabilen otomobil. : KABRİYOLE
Üstü deri ile kaplı,bakırdan yapılan ve küre biçiminde bir tür davul. :TİMBAL
Üstü galeta unu ya da rendelenmiş peynirle kapanarak fırına verilen yemeğe verilen ad.:OGRATEN
Üstü kapalı Pazar yeri.:HAL
Üstü kapalı,kışın kızak olarak kullanılan tek atlı,yaylı hafif araba.:BRIÇKA
Üstü kesilmiş ağaç gövdesi.:ÇOT
Üstü kumaş,altı kenevirden yapılan hafif ayakkabı.:ESPADRİL
Üstü örtülü,önü açık yer;sundurma.:REVAK
Üstü şekerli,renkli ve parlak bir madde ile kaplanmış hap.:DRAJE
Üstü toprakla örtülü saman yığını. : NODA
Üstün nitelikte kadın sanatçı. : DİVA
Üstün olma,üstünlük,yeğlik.FAİKİYET:RÜÇHAN
Üstün.:FAİK
Üstünde hamur açılan,yemek yenilen tahta.:YASTAĞAN:YASTAĞAÇ
Üstünde kapak gibi tek bir kabuğu olan küçük bir yumuşakça. : PETALİNİS
Üstünde oturulan,yatılan,içi yünle,pamukla doldurulmuş döşek.:ŞİLTE
Üstüne dövülmüş fıstık ve Hindistan cevizi dökülen bir süt tatlısı türü.:KEŞKÜL
Üstüne kıyma,kıyılmış soğan ve baharat konularak fırında pişirilen pide.: LAHMACUN
Üstünkörü bir biçimde,geçici olarak onarma.:MEREMET
Üstünlük taslayan.:FODUL
Üşengeç. : ERİNCİK
Üşenme. : ERİNME
Üyesi olmadığı halde bir partinin,bir topluluğun görüşlerini benimseyen yada bir görüş,bir öğretiyi,bir akımı tutan kimse. : SEMPATİZAN
Üzengi.:RİKAP
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe. : ALACIK
Üzeri değerli madenlerle kaplanacak bakır levhanın batırıldığı altın,gümüş veya platin banyosu.:GALVANİZ
Üzeri ekmek kırıntılarıyla bulanmış ince tavuk etini kızartarak yapılan bir yiyecek.:KİEVSKİ
Üzeri ekmek kırıntısıyla kaplanmış yiyecekler için kullanılan sözcük. : PANE
Üzeri kırmızı parafinle kaplanan bir tür peynir.:EDAM
Üzeri meşin,halı gibi şeylerle kaplanmamış olan eyerin bölümü.:KALTAK
Üzeri toprak ya da otla örtülmüş saman yığını. : LODA
Üzeri una bulanarak,yağda kızartılmış dana eti yemeği.:PANE
Üzerinde atlayarak ve sıçrayarak çeşitli hareketler yapılan, çelik yaylar üzerine gerilmiş bez ve bu bez üzerinde yapılan spor. : TROMBOLİN
Üzerinde bir çok fındık dalı bulunan dal.:ÇOTANAK
Üzerinde çok sayıda ince memecik ve salgı bezi delikleri bulunan,iç organları kaplayan koruyucu doku,sümükdoku.:MUKOZA
Üzerinde değişik renkler bulunan. : EBRULİ
Üzerinde desen bulunmayan, ince dokunmuş, parlak ve tok ipekli kumaş. : CANFES
Üzerinde dikine çizgiler bulunan “beşparmak” da denilen bir kumaş. : ELİFİ
Üzerinde döndüğü milden bağımsız olarak çalışan mekanizma. : AVARA
Üzerinde film çevrilen stüdyo düzlüğü.:SET
Üzerinde gür ot biten,toprağı nemli düzlük.:ÇAYIR
Üzerinde kaderin yazılı olduğu ilave levha.:LEVHİMAHFUZ
Üzerinde kitap okunan,yazı yazılan,bazıları açılıp kapanabilen alçak,küçük masa.:RAHLE
Üzerinde kümbet biçiminde bir kapağı bulunan,oldukça büyük bir tür cep saati.:PİRYOL
Üzerinde maden dövülen,çelik yüzeyli,demir araç.:ÖRS
Üzerinde ölü yıkanan kerevet, salacak. : TENEŞİR
Üzerinde sayı saymaya yarayan boncuklar bulunan küçük levha.:ABAKÜS
Üzerinde yazı yazmaya,arasında evrak saklamaya yarayan deri kaplı altlık.:SÜMEN
Üzerinde yazı yazmaya,arasında evrak saklamaya yarayan,deri kaplı altlık.:SUMEN
Üzerinde yazıt veya kabartmalar bulunan dikilitaş. : STEL
Üzerindeki harf ve şekillerin çevre çizgileri kalem ucu girecek biçimde oyuk olan,bu çizgilerden kalemle istenilen biçim elde edilen metal veya plastikten yapılmış bir cetvel türü.:ŞABLON
Üzerine rayların yerleştirildiği , yere enine konulmuş demir veya ağaç parçalarının her biri. : TRAVERS
Üzerine besmele veya maşallah yazılı altın nazarlık.:ARMUDİYE
Üzerine çatı kaplaması yerleştirilen,ahşap veya metalden yapılmış,dört köşe veya yuvarlak,kalınca sırık.:MERTEK
Üzerine kumaş gerilerek nakış işlemeye yarar,çoğu dikdörtgen biçiminde olan çerçeve.:GERGEF
Üzerine notaların yazıldığı 5 paralel çizgi.:PORTE
Üzerine resim yapılan bez. : TUAL
Üzerine resim yapılan gerdirilmiş keten,kenevir veya pamuklu kaba kumaş.:TUVAL
Üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek yenilen bir hamur yemeği.:KULAKAŞI
Üzerine saydam bir cila tabakası çekilmiş olan eşya.: GLASE
Üzerine şilte serilerek yatmaya veya oturmaya yarayan,tahtadan yapılmış seki,sedir,peyke.:KEREVET
Üzerine üçgen biçiminde yelken asılan seren.:ARTENE
Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylan derisi. : RAK
Üzerine yazı yazılmış kağıt,mektup.:RAKİME
Üzerleri noktalarla işaretli , dikdörtgen biçiminde , 28 taşla masa üzerinde oynanan bir oyun. : DOMİNO
Üzülme,üzüntü.:TEESSÜR
Üzüm bahçesi. : BAĞ
Üzüm kütüğü.: TAK
Üzüm salkımının küçük dalı.:ÇİTMİK
Üzüm suyunun damıtılmasından elde edilen rakı, pirinç rakısı: ARAK
Üzüm şırasının tortularını çökertmekte kullanılan,kille karışık kireçli toprak.:MARN
Üzüm tanesi biçiminde,üzüm gibi.:İNEBİ
Üzüm taşımaya yarayan tahta kap.:MAHRA
Üzüm yetiştiren.:BAĞCI
Üzüm.:İNEB
Üzüntü dert anlamında yerel sözcük. : GADA