Bulmaca Sözlüğü - Ç
   
bulmaca sözlügü
  Ana Sayfa
  Sözlüğü kullanma
  A
  B
  C
  Ç
  D
  E
  F
  G
  H
  I
  İ
  J
  K
  L
  M
  N
  O
  Ö
  P
  R
  S
  Ş
  T
  U
  Ü
  V
  -Y
  Z
  Harita
  Hakkımızda
  soru-cevap
  indir
  Sizin gonderdikleriniz
  bulmacasozluguyorum
  İletişim
  Site içi arama

bulmacasozlugu.org

Çaba,çabalama.:CEHT

Çabucak gönderme,acele yollama.:İTARE

Çabuk anlama ve kavrama,zeyreklik.:ZEKAVET

Çabuk aşınmalarını önlemek için ayakkabıların ökçesine çakılan küçük demir parçası.:NALÇA

Çabuk davranan.:CEVVAL

Çabuk ilerleyen hastalıklar için kullanılan sözcük.:İVEGEN

Çabuk kurumasını sağlamak için boyaya az miktarda katılan madde. : SİKATİF

Çabuk ve kolay aldatılan kimse.:ALDANÇ

Çabuk yol alan,hızlı giden.:YÜRÜK

Çabukluk, hız, sürat  : İVİNTİ

Çaça da denilen bir balık.:PLATİKA

Çad’ın eski başkenti.:NİCAMENA

Çadır kümeleri. : ASARİM

Çadır uşağı,şeytan tersi ağacı gibi bitkilerden elde edilen bir zamk.:KASNI

Çadır,kanepe örtüsü gibi kumaştan şeylerin yere sarkan kısmı.:ETEK

Çadırcı.:HAYYAM

Çağan Irmak’ın bir filmi.:BABAM VE OĞLUM:MUSTAFA HAKKINDA HERŞEY:ULAK

Çağdaş tiyatroda,hareketli ve duygusal olaylara dayalı bir oyun türü.:MELODRAM

Çağdaş. : MUASIR

Çağı geçmiş.:ANAKRONİK

Çağlar, devirler.  :   EDVAR

Çağrı kağıdı,çağrılık,davetiye. :OKUNTU

Çakala benzer yabanıl bir hayvan.:KARAKULAK

Çakıllı ve bozuk yol. :  NALDÖKEN 

Çakırkanat,çamurcun,cüre gibi adlar da verilen,kanatları mavi hareli ördek türü.:EĞRİKOCA

Çalgı ağızlığı ile pistonu olan,boyundan geçirilerek tutulan,çember biçimli,üflemeli bakır çalgı.:HELİKON

Çalgı eşliğinde oynamayı meslek edinmiş kadın.:ÇENGİ

Çalgı yada ses için bestelenmiş,serbest biçimde parça.:KAPRİÇYO

Çalgıcılara verilen bahşiş.:ALATURA

Çalgıç,mızrap.:PENA

Çalgıç,mızrap.:TEZENE

Çalgılı meyhane. :   TAVERNA 

Çalgılı toplantı, eğlenti. : HINDIM

Çalı bahçe duvarı. :   ÇİT 

Çalı çırpıdan yapılmış kulübe.:ALACIK

Çalım.:AFRATAFRA

Çalıntı;kaynak gösterilmeden başkasının yapıtından alınan parça;başkasına ait bir telifi,bir güzel sanat eserini kendisine mal etmek.:İNTİHAL

Çalışan, gayret eden. : SAİ

Çalışan,çaba gösteren.:CAHİT

Çalışkan.:HAMARAT

Çalışma  ilkesi ses ötesi dalgaların yansımasına dayanan ve akustik işaretlerin denizde yayılmasıyla algılamada, ölçmede ve iletişim kurmada kullanılan dinleme aygıtı. : SONAR

Çalışma. : SAY

Çalışmalarında duvar süslemeciliğine önem vermiş 1936 doğumlu ressamımız. : EROL ETİ

Çalma, hırsızlık.:  SİRKAT 

Çam   ağacının   çiğnenip   emilen   iç   bölümü   ve   bunu   almak   için   ağacın   gövdesine açılan yara , soymuk. : YALAMUK :   ZAVİL

Çam ağacından yapılmış su testisi. :   SENEK 

Çam kozalağı yada meyve toplamak için dalları eğmeye yarayan ucu çengelli ağaç.:KEĞE

Çam sakızı. :   REÇİNE  : AKMA

Çam,ardıç,ladin ağaçlarının iğne gibi ince  yaprakları. : PÜR : İBRE

Çamaşır leğeni.:TEŞT

Çamaşır tokmağı.:TOKAÇ

Çamaşır yıkamada kullanılan yassı tokmak. :   TOKAÇ 

Çamaşırcı ayı denilen, kürkü kıymetli bir hayvan. :   RAKUN 

Çamaşırın az kirli ve köpüklü son suyu. :  EPRİK

Çamgillerden,yüksek bölgelerde yetişen,iğne yaprakları kısa,yassı olan,reçineli ve kozalaklı bir orman ağacı. :  KÖKNAR

Çamur tedavisi. : PALEOTERAPİ

Çamur,cıvık.:LAY

Çamurcun,eğri koca gibi adlar da verilen ve yurdumuzun sulak alanlarında yaşayan küçük ördek cinsi.:ÇAKIRKANAT

Çan, çıngırak. : DERA

Çanakkale Boğazı açıklarında 1942 de batan ve 39 kişilik mürettebatının tümü ölen Türk denizaltısı.:ATILAY

Çanakkale Boğazı’nda pek çok deniz kazasının meydana geldiği bir burun.: NARA

Çanakkale Boğazında Dumlupınar deniz altısına çarparak, dört Nisan 1953’de batmasına neden olan İsveç yük gemisi. : NABOLAND

Çanakkale ilinde antik bir kent. : PEKOTE

Çanakkale ilinde ünlü bir antik kent.:ASSOS

Çanakkale savaşlarında döktüğü mayınlarla üç düşman zırhlısının batmasını sağlayan gemimiz.:NUSRAT

Çanakkale yakınında antik bir kent.:ABİDOS

Çanakkale yöresine özgü,çeşitli sebzelerle hazırlanan türlü yemeği.:ŞARAŞURA

Çanakkale’de tarihi bir kaplıca.:KESTANBOLU

Çanakkale’nin Çan ilçesinde bir kaplıca.:TERZİALANI

Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı bir bucak.:ETİLİ

Çanakkale’nin eski adı.:MADYTOS

Çanakkale’nin Ezine ilçesinde bir kaplıca.:KESTANBOLU.:KESTANBOL

Çankırı yöresine özgü bir tür mantı. : PİRHOY

Çankırı’nın Çerkeş ilçesinde bir kaplıca.:KÖS

Çanlar Kimin için Çalıyor, Güneş de Doğar, İhtiyar Balıkçı gibi romanlarıyla tanınmış Amerikalı yazar. : ERNEST HEMİNGWAY

Çanta ve ayakkabı yapımında kullanılan sepilenmiş dana derisi. :  VİDALA 

Çanta,eldiven yapımında kullanılan yumuşak deri.:NAPA

Çapı boyuna göre küçük silindir biçiminde bir tür puro.:PANATELA

Çapkın.:HOVARDA

Çapraz düğmeli,ipek yada sırma işlemeli bir tür kısa yelek.:CAMADAN

Çapraz,dolaşık yol.:LAMELİF

Çarçabuk,anında.:ALAMİNÜT

Çaresizlik,mecburiyet,zorunluluk. : ISTIRAR

Çarkıfelek bitkisinin tadı kavuna benzeyen meyvesi. : GRENADİLLO

Çarlık Rusya’sında devrimci eylemlere karşı kurulmuş gizli polis örgütü.:OHRANKA

Çarlık Rusya’sında imparatorluk ailesinin toprak olarak sahip olduğu mülklere verilen ad.:UDEL

Çarlık Rusya’sında prenslere verilen unvan.:GRANDÜK

Çarlık Rusya’sında soylu yada derebeyi.:BARİN:BOYAR

Çarlık Rusya’sında zengin köylülere verilen ad.:KULAK

Çarlık zamanında Rus parlamentosuna verilen ad. : DUMA

Çarmıha giden İsa’ya kötü davrandığı için sonsuza dek yürümeye mahkum edilen efsanevi kişi.:AHASVERUS

Çarmıkların halat basamakları.:ISKALARYA

Çarpan balığı. :   TRAKUNYA 

Çarpık,eğri ağız. :   YILIK 

Çarpık.:ÇALIK

Çarşıya,pazara getirilen şeylerden alınan tartı vergisi.:KANTARİYE

Çatal, bıçak takımı yapmakta kullanılan gümüşlü alaşım. : ALFENİT

Çatı kirişi olarak kullanılan ve kiremitlerin altına döşenen ince tahta, padavra. : BALAR

Çatı kirişinin yanı.:PALALIK

Çatı,dam.:RUF:ROOF

Çatışkı.:ANTİNOMİ

Çavuşkuşu,hüthüt.:İBİBİK

Çavuşkuşu,ibibik gibi adlar da verilen bir kuş.:TARAKÇIN

Çay ağzında yapılmış olan balıkçı büğeti.  :  KARMIK

Çaygillerden,büyük beyaz pembe veya kırmızı renkte çiçekler açan,dayanıklı yapraklı bir bitki türü,Japon gülü,Çin gülü.:KAMELYA

Çayı,soğanı ve tavşanı vardır.:ADA

Çayırlarda yetişen ve hayvanlara yedirilen küçük bir bitki.:NARDİN

Çaykovski’ nin bir bale müziği. : FINDIKKIRAN

Çaykovski’nin son yapıtı olan opera.:YOLANTA

Çeçenlerin kendi ülkelerine verdikleri ad. : İÇKERİYA

Çek Cumhuriyetinde tarihi bir bölge.:MORAVYA

Çek Cumhuriyetinin plaka işareti.:CZ

Çek kronu ile Slovak kronunun kendi dillerindeki adı. Kuron. : KORUN

Çek para birimi.:KRON

Çekici.:CALİP

Çekik karınlı bir köpek cinsi.:TAZI

Çekilen cezalar,işkenceler.:UKUBAT

Çekilerek balık avlamaya yarayan,genellikle daire şeklinde el ağı. :   TRATA

Çekim ve baskı işlemlerini çok çabuk ve otomatik olarak yapan fotoğraf makinesi.:POLAROİT

Çekingen.:MUHTERİZ

Çekinik. : RESESİF

Çekinme, razı olmama. : İBA

Çekinme,sakınma,korku.:PERVA

Çekinmeden.:BİPERVA

Çekişme.:CİDAL

Çekiştirme,gıybet. : KOV

Çekme,çekiliş.:KEŞİDE

Çekmecelerine çamaşır konulan dolap.:ŞİFONİYER

Çektiri devrinde Osmanlı donanmasında kullanılan kadırga cinsinden bir savaş gemisi türü.:BAŞTARDA

Çelik çomak oyununa ve bu oyunda kullanılan değneğe verilen ad. : MET

Çelik lamalarla yapılmış bir çerçeve üzerinde dikilen bol ve geniş kadın etekliği.:KRİNOLİN

Çelik. :   PULAT 

Çelikkalem takımyıldızının Latince adı.:CAELUM

Çelimsiz ve biçimsiz kimse.:CİMBAKUKA

Çelişki. :   TENAKUZ 

Çello’da denilen telli bir çalgı. :VİYOLONSEL

Çember biçiminde,tellerden yapılma,torbaya benzer,büyük gözlü ağ.:APOŞİ

Çember ve demir tellerle bağlanmış ticaret eşyası.:BALYA

Çemberin çevresinin çapına oranını gösteren sayı.: Pİ

Çemen otu.:POY

Çene altı,gerdan.:GIDIK

Çene altı.:SAKAK

Çene altından bağlanan başörtüsü. : ÇELGİ

Çene yada yanak çukuru.:GAMZE

Çene yarıştırma. :  TALK-SHOW 

Çenesi düşük.:ÇALÇENE

Çepeçevre.:FIRDOLAYI

Çeper,zar.:CİDAR

Çerez olarak yenen tahıl kavurgası.:FİRİK

Çerkez mutfağına özgü, içine patates konularak yapılan bir tür gözleme. : VELİBAH

Çerkez mutfağına özgü,bir tür patatesli gözleme.:VELİBAH

Çerkezlerin ulusal destanı. : NART

Çeşitleme.:VARYASYON

Çeşitler.:ENVA

Çeşitli   belge  ve  işlemlere  geçerlik  kazandırmak  ,  yasanın  öngördüğü  diğer  görevleri yerine getirmekle yükümlü , belli nitelikleri ve kendine özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisi. :NOTER

Çeşitli   tropikal   bölgelerde   genellikle   kuru ,  sağanaklardan   sonra   geçici   akarsuya   dönüşen   sel yatağı. : ARROYO

Çeşitli  malzemelerin  yada  ayrı  cinsten  nesnelerin  bir  araya  getirildiği  üç  boyutlu  sanat yapıtı. :ASAMBLAJ

Çeşitli acıbakla türlerinden elde edilen zehirli bir alkoloit. : LUPANİN

Çeşitli ağaçların sütünden elde edilerek kablo yapımında ve dişçilikte kullanılan kauçuğa benzer madde.:GÜTAPERKA

Çeşitli amaçlarla kullanmak için tel yada halattan örülerek yapılmış ağ.:ŞİPKA

Çeşitli beden hareketleri yapmaya elverişli yükseklikte,iki ayak üzerine tutturulmuş çubuklu jimnastik aracı.:BARFİKS

Çeşitli biçim ve büyüklükte maşa veya plastik kıskaç.:PENSE

Çeşitli bitkilerden elde edilen bir tür yumuşak reçine.:ELEMİ

Çeşitli boğanotu türlerinden elde edilen bir alkaloit. :   ATİZİN 

Çeşitli dans ve oyunlardan oluşmuş sahne gösterisi. :   REVÜ 

Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri. : KABARE

Çeşitli hayvanlarda görülen,insana bulaşan,bulaştığı yerde kara bir çıban yapan tehlikeli bir hastalık türü.:ŞARBON

Çeşitli kumaşlardan yapılan,içerisine battaniye,yorgan vs eşya konulan özel çanta.:HURÇ

Çeşitli maddelerden yapılan heykel,vazo gibi zarif küçük süs eşyası.:BİBLO

Çeşitli malzemelerin sanatsal amaçla bir araya getirildiği ürünlere verilen ad. :KOLAJ

Çeşitli malzemelerin yada ayrı cinsten nesnelerin bir araya getirildiği üç boyutlu sanat yapıtı.:ASAMBLAJ

Çeşitli palmiye ağaçlarından elde edilen bir tür yağ.:PALM

Çeşitli sebzelerin yağda soğanla kavrulmasıyla yapılan yemek.:DİBLE

Çeşitli sıvıları taşımakta kullanılan silindir biçiminde,metalden yapılmış büyük kap.:GALON

Çeşitli tahıl karışığı.:ÇEVRİNTİ

Çeşitli uluslardan kimseleri barındıran,içinde bulunduran.:KOZMOPOLİT

Çeşitli yükleri yukarı çekmek için halattan yapılmış sapan. :  İZBİRO

Çeşitli yüksekliklerdeki havuzların birinden öbürüne akan küçük çağlayan.:KASKAT

Çeşitli yüzeyleri istenilen konuma getirmek için kullanılan ölçü aleti.:SUTERAZİSİ

Çeşme zıvanası. :   MASURA

Çeşme,musluk vs. çevreye sıçramasını veya akıp gitmesini önlemek için konulan delikli taş tekne.:YALAK

Çete.:GANG

Çevre kirliliğinin yol açtığı sorunları inceleyen bilim dalı. : MOLİSMOLOJİ

Çevre.:ETRAF

Çevreci yeşil barış örgütü.(Kuruluşu:1971).:GREEN PEACE

Çevresi duvar yada çitle çevrilmiş küçük bahçe.:ÇEVİRME

Çevresine göre alçakta bulunan.:İNGİN

Çevresini sardığı motife kabartma havasını vermeye yarayan bir tür fisto.:BRODE

Çevrili girinti. : ALKOV

Çığlık.:VAVEYLA

Çıkarı için hileye başvuran kimse,dalavereci.:AFERİST

Çıkarım.:TASIM

Çıkarına göre hareket eden,vurguncu,dalavereci kimse.:AFERİST

Çıkarma,uzaklaştırma.:TART

Çıkılması güç kayalık yer.:LAÇİN

Çıkış yeri kolaylıkla bulunamayacak kadar karışık koridorları olan yapı.:LABİRENT

Çıkış yeri, kaynak, köken. : ORİJİN

Çıkış yeri,çıkak.:MAHREÇ

Çıkma,çıkış,güç.:HURUÇ

Çıkma,ileri gelme.:NEŞET

Çıkma,meydana gelme.:NEŞET

Çıkrık veya dişli yardımıyla ağır yükleri kaldırmaya veya çekmeye yarayan bir alet.:BOCURGAT

Çıkrıkçı çarkı.:TARTURA

Çılgın Nar Ağacı”, “Görünmez Bir Nisan Ayının Günlüğü” gibi kitapları dilimize de çevrilen  ve 1979’da Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan Yunan şair. : ELİTİS

Çılgın, divane. :   ŞEYDA 

Çılgınca ve aşırı eğlence, toplu seks. : ORJİ

Çılgınca ve aşırı eğlence,toplu seks.:ORJİ

Çınar,meşe,palamut gibi ağaçların meyvesi.:PELİT

Çıntar da denilen ve yenilen bir mantar cinsi.:GÖBELEK

Çıplak toprak..Kel. : DAZ

Çıplak ve Ölü, Geyikli Park ,Celladın Şarkısı, Sert Erkekler Dans Etmez gibi romanlarıyla tanınmış Amerikalı yazar. : NORMAN MAİLER

Çıplak,tüysüz.:CAVLAK

Çıplak. : ÜRYAN

Çırak.Öğrenci.: ŞAKİRT

Çırılçıplak.:CASCAVLAK

Çırpılmış yumurtayla sade olarak yapılabilen veya içine peynir,kıyma vs katılarak tavada pişirilen bir yemek türü,omlet.:KAYGANA

Çıtçıt.:FERMEJÜP

Çiçeği,terazisi ve böreği vardır.:SU

Çiçeğin dıştan ikinci halkasında bulunan yaprakların hepsi.: TAÇ

Çiçek bozuğu yüz.:ÇAPAR

Çiçek demeti. :   BUKET 

Çiçek tozu. :  POLEN  :   TAL

Çiçek tozu.:TAL

Çiçek yada yaprak işlemeli süs. : KIRLENT

Çiçek yetiştirilen veya konulan bir sandığı taşıyan süslü mobilya.:JARDİNİYER

Çiçek. : ŞÜKUFE

Çiçekleri halk hekimliğinde kullanılan,çalı görünümlü bir bitki.:AYVADANA

Çiçekleri hekimlikte kullanılan ve kökleri kavrularak yenilen bir bitki,sığırdili.:HODAN

Çiçekleri katmerli ve mor renkte bir tatula türü.:NAVÇAĞAN

Çiçekleri sinek örümcek gibi kimi böcekleri andıran otsu bir bitki.:OFRİS

Çiçeksiz bitkilerde üreme organı. : SPOR

Çift     sürerken   öküzleri    yürütmek    için    kullanılan ,  ucuna    sivri     demir      çakılmış      uzun    değnek. :  ÜVENDİRE 

Çift atlı binek arabası.  :  KAROÇA

Çift direkli ve yelkenli bir gemi.:KEÇ

Çift düğmeli ceket,manto veya elbise.:KRUVAZE

Çift halkalı bir düğümle bağlanan ve iki kanadı serbestçe sarkan geniş kravat.:LAVALİYER

Çift motorlu bir uçak türü.:KARAVEL

Çift öküzlerini yürütmek için kullanılan,ucuna sivri demir çivi çakılmış uzun değnek,gönder.:ÜVENDİRE

Çift sürmede kullanılan yardımcı hayvan.:ÇIVGAR

Çift,eş,ikiz.:KOŞA

Çiftçilikte kullanılan bir alet.:GILDIRGIÇ

Çiftçilikte, toprağı işleyerek ürüne ortak olan kimse. : MARABA

Çifte demir atıldığında zincirlerin karışmasını önlemek için kullanılan zincir düzeni.:KARAMUSAL

Çiftleşme zamanı gelmiş kısrak ya da eşek.:GÜRE

Çiftleşme zamanı gelmiş kısrak yada dişi eşek.  :   GÜRE

Çiftlik uşağı.:AZAP

Çiftliklerde çalışacak mevsimlik tarım işçilerini toplayan,işçilerle çiftlik sahibi arasında aracılık yapan kişi.:ELCİ

Çiğ balık dilimleriyle,deniz ürünleriyle v.s. süslenmiş yada yosun yaprağına sarılmış sirkeli pirinç topakçığı.:SUŞİ

Çiğ sütle yoğurt karıştırılarak,pişirmeden yapılan bir yiyecek.:KÖREMEZ

Çiğdem. : MAHMUR ÇİÇEĞİ

Çikolata ile yapılan bir çeşit tatlı.:SUP

Çikolata,şeker,su yada sütle yapılan sıcak içecek.:ŞOKOLA

Çile durumundaki ipliği yumak yapmak veya masuraya sarmak için,üzerine geçirilen kafes dolap biçimindeki hafif ve bir eksen üzerinde dönen araç.: ELEMGE

Çimenlik,bahçe.:ÇEMENZAR

Çimento yapımında fırından ezilmeden çıkarılan pişirme ürünü.:KLİNKER

Çimentoyla yapılan kalın su borusu.:KÜNK

Çimlenmiş buğdayın kaynatılmasıyla yapılan bir tür yemek.:UĞUT

Çin ayısı. :  PANDA 

Çin denizinde ve Hint denizinde görülen güçlü tropikal siklon.:TAYFUN

Çin Devlet görevlisi. : MANDARİN

Çin düşüncesinde dişi ilke  :  YİNG

Çin felsefesinde doğru yolu yada cennetin yolunu belirten temel kavram. :   TAO 

Çin felsefesinde eril,gök,aydınlık,etkin ve delici olarak düşünülen ilke. :   YANG 

Çin filolojisi.:SİNOLOJİ

Çin gongu. :   TAMTAM 

Çin gülü. :  KAMELYA

Çin Halk Cumhuriyeti’nde bir ırmak.:İRTİŞ

Çin kirazı denilen ve nemli topraklarda yetişen bir meyve.: LİÇİ

Çin kökenli, bol tüylü, başı aslan başına benzeyen refakat köpeği. ÇOV-ÇOV

Çin müziğine özgü bir tür flüt.:Dİ

Çin müziğine özgü dört veya beş telli lavta. : PİPA

Çin ve Japonya’da oynanan bir strateji oyunu. Çin satrancı. : GO

Çin,Japonya gibi Uzakdoğu ülkelerindeki tapınaklara verilen ad. AGODA

Çin,Vietnam,Malezya’da yetişen ve lifleri dokumacılıkta kullanılan değerli bir bitki.: RAMİ

Çin’de Buda’ya verilen ad. :  FO 

Çin’de yetişen ve meyvelerinden kurutucu bir yağ elde edilen ağaç. :   TUNG

Çin’in eski para birimi.: TAEL

Çin’in para birimi. :   YUAN 

Çin’in plakası.:TJ

Çin’in Sinkiang bölgesinde bir göl.:EBİ

Çinakoptan büyükçe lüfer. :   SARIKANAT 

Çingene çadırı.:ÇERGİ

Çingene çocuğu. : ŞOPAR

Çingene.: KIPTİ : ROMAN: ÇİGAN

Çini yada porselen eşyanın sırlama işlemi öncesinde pişirilmesi.:HAMLAMA

Çini yapan usta ve sanatçılara eskiden verilen ad.:KAŞİGER

Çinko banyosu. :  GALVANİZ 

Çinko, bakır ve nikelden yapılan, gümüşü andırır bir alaşım.: MAYŞOR. :  ALMAN GÜMÜŞÜ 

Çinko.:TUTYA

Çinkonun başlıca cevherlerinden biri olan doğal çinko sülfür.:BLEND

Çinli kadınların iki bin yıldır kendi aralarında konuştukları özel dile verilen ad.:NUŞU

Çinlilerin bir uzunluk ölçüsü. :  Lİ

Çipura balığının boyu 10 cm. ye kadar olan gençlerine verilen ad. : LİDAKİ

Çirişli bir çeşit parlak bez.: KETAL - TEGAL

Çirkin huy.  :   ENİR

Çirkin, huysuz. Kuru, sıska. : KAKNEM

Çirkin, kaba. : SAKİL

Çiroz durumundan çıkarak yağlanmaya başlamış olan uskumru.:LİPARİ

Çirozdan büyük uskumru.:LİPARİ

Çirozname adlı şiiriyle tanınmış Fransız şairi. : CROS

Çit yapmakta kullanılan büyük kızak.: SÖVEN

Çit, perde. : ÖR

Çit.: ÇEPER

Çit.:BARI

Çitlembik ağacına verilen bir başka ad.:MERLENGEÇ:  MELENGİÇ

Çitlembik ağacının çiçeği.:BEDİREN

Çivit rengi.:NİLİ

Çivit renginde koyu mavi.:NİLGÜN

Çiy, kırağı. :   JALE :  ŞEBNEM 

Çizgi kod;verilerin optik okuyucular tarafından okunabilecek şekilde temsil edilmesini sağlayan bir kod çeşidi;bu kodda değerler değişen kalınlıktaki çubuklarla ifade edilir ve özellikle etiketleme,mal dökümü,kitapların kodlanması gibi işlerde kullanılır.:BARKOD

Çizgi. : HAT

Çizgileri olan kumaş.:  REYE 

Çizgilerin,yüzeylerin,katı cisimlerin birbirine rastlayıp kesiştikleri yer.:ARAKESİT

Çizgilerle ilgili olan.:LİNEER

Çizilerek veya oyularak açılan kertik. : ÇETELE

Çizim yapmak için kullanılan çini mürekkepli kalem.:RAPİDO

Çizme içine konacak biçimde yapılmış küçük kitap. : HUFFİ 

Çizmenin,potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelikten yapılmış parça.:MAHFUZ

Çoban düdüğü denilen keskin kokulu bir bitki. : MEYHANECİ OTU

Çoban düdüğü,meyhaneci otu gibi adlar da verilen ve kökü halk hekimliğinde kullanılan bir bitki.:AZARON

Çoban düdüğü. :   TİKE

Çoban köpeği.:KARABAŞ

Çoban püskülü de denilen süs bitkisi,dikenli ağaççık. : IŞILGAN

Çoban türküsü. :  KAYABAŞI

Çoban yamağı anlamında kullanılan yöresel bir sözcük. : ÇONA 

Çoban yastığı da denilen,gri yeşil renkli ve tüylü bir bitki.:PEREN

Çoban yıldızı,Venüs.:ÇOLPAN

Çoban yıldızı.  :  KERVANKIRAN

Çoban.: RAİ

Çobanaldatan’da denilen bir kuş.:KEÇİSAĞAN

Çobanların çaldığı ıslık.:ASADOLU

Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz,kolsuz,keçeden üstlük : KEPENEK

Çocuğu kundaklama. : BELEME

Çocuk eğitmeni. :MÜREBBİYE

Çocuk hastalıkları ile ilgili bilim dalı. : PEDİATRİ

Çocuk oyunlarında kale olarak kullanılan çukur.:MELE

Çocuk,bebek.:ÇAĞA

Çocukbilimci.:PEDOLOG

Çocuklar, torunlar. : FURU

Çocuklarda kalsiyum ve fosfor eksikliğinden ileri gelen kemik hastalığı.:RAŞİTİZM

Çocuklarda ve yeni yetmelerde görülen kemik uçları hastalığı.EPİFİZİT

Çocuklarda,karın şişmesiyle beliren bir hastalık.:KIRBA

Çocukları korkutmak için kendisinden söz edilen bir yaratık,umacı,hayalet.:KARAKONCOLOS

Çoğaltan,artıran.:ZAİT

Çoğu çadır bezinden yapılmış güneş ve yağmurdan koruyan perde.:TENTE

Çoğu günlük yaşamdan alınmış esprilere dayalı karikatürleriyle tanınmış,1947 doğumlu çizerimiz.:İSMAİL GÜLGEÇ

Çoğu hayvanın kanında,omurgalılarda alyuvarlarda bulunan ve dokulara oksijen taşıyan protein.:HEMOGLOBİN

Çoğu ipek bir çeşit uzun,süslü üst giysisi.:KAFTAN

Çoğu karcığar veya ağırlama makamında,kıvrak ve şen oyun havası.:KÖÇEKÇE

Çoğu kıldan dokunmuş büyük çuval.: HARAR

Çoğu zaman romdan ve çeşitli öğelerden yapılan bir içki. : PUNÇ

Çoğulculuk.:PLÜRALİZM

Çoğunluğu Türk soyundan olan ve Polonya topraklarında oturan Musevi topluluğu.:KARAİMLER

Çoğunlukla açık renkli,camsı saydam ile yarı saydam arası gevrek kristaller halinde bulunan yaygın bir feldspat mineralleri dizisi üyelerinin ortak adı.:PLAJİYOKLAZ

Çoğunlukla akaryakıt gibi sıvı maddeleri taşımada kullanılan silindir biçiminde,metalden büyük kap. : GALON

Çoğunlukla bakırdan yapılmış küçük kova.:BAKRAÇ

Çoğunlukla bir direkli,randası olan,ince gövdeli hafif bir tür spor yelkenli.:KOTRA

Çoğunlukla bir kütleyi çok daha küçük bir kütle yardımıyla tutmaya yarayan alet.:BASKÜL

Çoğunlukla boyacılıkta kullanılan,petrol türevlerinden bir çeşit mineral yağ.:NEFT

Çoğunlukla döşemelik olarak kullanılan,keten veya ipek karışımı bir kumaş.: DAMASKO

Çoğunlukla gözün iç basıncının çoğalmasıyla kendini gösteren,körlüğe sebep olabilen bir göz hastalığı.:GLAKOM

Çoğunlukla hidrojen veya helyumla şişirilmiş güdümlü balon.:ZEPLİN

Çoğunlukla imaretlerde yoksullara verilen kepekli undan yapılmış pideye benzer bir tür ekmek.:FODLA

Çoğunlukla kağıda kabartma,çukur yada düz bir kalıpla basılan sanatsal resim.:ESTAMP

Çoğunlukla kahverengi demir karbonat bileşimli, demir cevheri.:SİDEROZ

Çoğunlukla manzum,sonuçta ahlaki bir ders çıkarılan alegorik öykü.:FABL

Çoğunlukla patatesten yapılan bir içki.:ŞNAPS

Çoğunlukla sıcak ülkelerde görülen,bir cins sivrisinek aracılığı ile bulaşan,tene sarı bir renk veren,ateşli bir hastalık. :SARIHUMMA

Çoğunlukla tatlı sularımızda ve bazı tatlı su göllerimizde yaşayan üç kemikli balık türünün ortak adı.: KEPENEZBALIĞI

Çoğunlukla yemek pişirmekte kullanılan,içinde ızgarası bulunan,ayaklı ve taşınır ocak.:MALTIZ

Çoğunlukla yumurtalı hamurdan yapılan çubuk.:GRİSSİNİ

Çoğunlukla yüzey sularından yoksun mağaralarla ve yer altı ırmaklarıyla örülü kıraç ve kayalık arazi.  :  KARST

Çok acıklı olay.: HAİLE

Çok anlamlı bir kelimeye her defasında başka bir anlam yükleyerek birbirine yakın birkaç yerde kullanma. iyi  anlamını  kullanır  gibi  görünerek  kötüsünü  öne  çıkarma:  CİNAS 

Çok aromalı yaprakları baharat olarak kullanılan otsu bir bitki.:SATER

Çok aşağı,en alt düzeyde.:EDNA

Çok az kaldı anlamında bir sözcük.:RAMAK

Çok bağışlayıcı,merhamet eden ve bağışlayan anlamında Allah’ın sıfatlarından biri.:GAFUR

Çok bağışta bulunan” anlamında eski sözcük. : MİNAM

Çok bağnaz bir Musevi topluluğu. : HASİDLER

Çok bantlı,duruk imgelerin sıkıştırılarak kodlanması ve yeniden elde edilmesini öngören uluslar arası grafik standardı.:JPEG (Joint Photographies Expert Group)

Çok beyaz.:APAK

Çok bilinen bir sözü veya atasözünü biraz değiştirip eklemeler yaparak güncel sorunları belirten cümle.:LAFORİZMA

Çok bükümlü iplikle dokunmuş bir çeşit ince kumaş. :  KREP

Çok büyük,ulu.:CELİL

Çok büyük,ulu.:MECİD

Çok cahil,çok bilgisiz olan.:EÇHEL

Çok çirkin ve sakil.:UKUBET

Çok değerli bir akvaryum balığı. : KOİ

Çok derin hissedilen sevgi yada gönül bağı.:GARAM

Çok durgun deniz ve hava.:BONAÇA

Çok ekşi,sert,iri çekirdekli bir erik türü.:ÇAKAL ERİĞİ

Çok eski bir geçmişi olan ve kimi Şinto törenlerinde yapılan dinsel Japon dansı. :  KAGURA

Çok eski bir tarihi anlatır. :  Fİ

Çok eskiden savaş gemileri,daha sonraları uzun yıllar balıkçı tekneleri olarak kullanılan kıç kısmı yuvarlak ahşap tekneler.:GULET

Çok esnek bir kumaş cinsi. : LİKRA

Çok eşlilik.:POLİGAMİ

Çok gizli.:EKTEM

Çok güneş alan yer.:GÜNAÇ:GÜNEÇ

Çok güzel çiçekleri olan zehirli bir  bitki.:ZAKKUM

Çok güzel el yazısı yazan sanatçı.:HATTAT

Çok güzel,en güzel.:AHSEN

Çok hızlı gidebilen bir tür keşif gemisi. :  SKAVUT 

Çok hücreli canlılarda hücrenin belli evrelerden geçerek çoğalması.:KARYOKİNEZ

Çok iğneli olta takımı. :  ÇAPARİ

Çok iğneli uzun balık oltası. : PARAKA

Çok ince bir  yün (kumaş) cinsi.  :   KAŞMİR

Çok ince gözenekli pamuk,ipek veya sentetik dokumadan yapılmış perde.:TÜL

Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç,pekmez toprağı.:MARN

Çok ince toz tanesi.: TOZAN

Çok ince ve çok seyrek muslin yada pamuklu bez. : ADATİS   

Çok ince ve gözenekli pamuk,ipek veya sentetik dokumadan yapılmış perde.:TÜL

Çok iri bir kertenkele türü. : VARAN

Çok iri ve kaba şey. : LENDUHA

Çok iri ve zehirsiz bir yılan. : BOA

Çok kahreden,acımayan.:KAHHAR

Çok karılılık.:POLİJİNİ

Çok kaynatılarak koyulaştırılmış şerbet.:ŞURUP

Çok kepekli un. : PASPAL

Çok kocalılık.:POLİANDRİ

Çok kokulu bir tür kahve. : MOKA

Çok kollu çengel.:KAZAYAĞI

Çok küçük doğranmış et,domates,biber ve soğanın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan yemek.:TANTUNİ

Çok küçük gözlü kimse. :KENEGÖZ

Çok küçük taneli fasulye.:CİLBAN

Çok olma durumu,çokluk.:KESRET

Çok öfkeli.Kötü ve korkunç cin.  :   İFRİT

Çok övünen. : FAHUR

Çok özleyen,iştiyaklı.:MÜŞTAK

Çok parlak.: BER

Çok pullu,gümüş renkte,beyaz etli bir balık.:KEFAL

Çok rüzgarlı yer.: TOZKOPARAN

Çok sabırlı.:SABUR

Çok sayıda ekran üstünde aynı anda ya da art arda yapılan görsel-işitsel gösterim.:MÜLTİVİZYON

Çok sayıda kıvrımlı ve derin sel yataklarıyla kesilmiş ve aşındırılmış,iç içe geçmiş keskin tepelerden oluşan arazi.:KIRGIBAYIR

Çok sayıda satıcıya karşılık az sayıda alıcının bulunduğu piyasa.:OLİGOPSON

Çok sert bir porfir türü mermer.:SOMAKİ

Çok sesli müzikte bir beste.: FÜG

Çok seslilik.:POLİFONİK

Çok sevilen kimse ya da şey. : İDOL

Çok sıcak ve kuru bir rüzgar.:FÖN

Çok sık dokulu ve sert bir seramik hamuru türü.:GRE

Çok sıkı kapanan bir fermuar türü.:ZİP

Çok sıkıştırılmaktan yada çok sıkı doldurulmaktan katılaşmış olan.:TIKIZ

Çok süslü giyinen ve modaya düşkün olan kadın.:KOKET

Çok şey bilen,her şeyden anlayan.:HEZARFEN

Çok şık, güzel giyimli. : APİKO

Çok şiddetli ve çevrintili bir yel. : KASIRGA

Çok tanrıcılık. :   PAGANİZM 

Çok tanrıcılık.:POLİTEİZM

Çok tanrılı dinden olan kimse. : PAGAN

Çok taşlı, çakıllı toprak. : POR

Çok tatlı bir kayısı çeşidi. :ŞEKERPARE

Çok tehlikeli ve yırtıcı bir köpek balığı türü. :  HARHARYAS

Çok uçta,kenarda veya uzakta bulunan.:ÜCRA

Çok uzak anlamında eski bir sözcük.:AKSA

Çok uzun boylu ötücü bir kuş.:LİR KUŞU

Çok uzun tekstil lifi. : FİLAMENT

Çok uzun ve çok dar yarış kayığı.:SKİF

Çok uzun ve kıvrık boyunlu bir su kuşu. : KUĞU

Çok üşümek.:BUYMAK

Çok ve çabuk üşüyen,ateş başından ayrılmak istemeyen kimseye halk dilinde verilen ad.:ÜTELEK

Çok verimli,bol,eksiksiz.: ONGUN

Çok verimli,gür.:FEYYAZ

Çok yakışıklı,çok güzel. Vücut yapısı gösterişsiz. : KELEŞ

Çok yargıçlı mahkemelerde,mahkeme başkanlığı yapan yargıç.:REİS

Çok yetenekli bir hatip olan Atinalı siyaset adamı. : KLEON

Çok yırtıcı bir deniz balığı.:MURANA

Çok yiyen,obur.:HIRA

Çok yorulmak. :  TELESİMEK

Çok yüce.:ULYA

Çok yüksek sıcaklıkları ölçmeye yarayan alet. İROMETRE

Çok zaman tahıl, kepek ve keten tohumu karışımından oluşan at yemi. : MAŞ 

Çok zayıf.:KADİT

Çokluk,sıklık,yoğunluk.:KESAFET

Çokluk. : KESRET

Çoktan seçmeli bir test sorusunda yanlış seçenek.:ÇELDİRİCİ

Çoluk çocuk.:BARK

Çorak Ülke”, Dört Kuartet” gibi yapıtlarıyla modern şirin öncülerinden biri olan ve 1948 Nobel ödülünü kazanan ünlü İngiliz şair ve oyun yazarı. : ELİOT

Çorak,çamurlu,verimsiz toprak.:KEPİR

Çorapları diz altında yada üstünde tutmaya yarayan lastikli bağ. Çorap bağı:JARTİYER

Çorba   gibi   yiyeceklere   lezzet   kazandırmak   için   un   ve   yağla   yapılan   sosa verilen ad.:MEYANE : MİYANE 

Çorba gibi yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos.:MEYANE

Çorba yapmaya yarayan mayalanmış yoğurtlu hamurun kurutulup ufalanmışı.:TARHANA

Çoruh ırmağının eski çağlardaki adı.:BOAS

Çoruh ırmağının kolu olan bir akarsu. : SALAÇOR

Çorum bezi de denilen ve geleneksel el tezgahlarında dokunan bir tür bez.:KENEFİ

Çorum ilinde bir kanyon.:İNCESU

Çorum ilinde,Hitit Uygarlığını aydınlatan ünlü höyük.:ALACAHÖYÜK

Çorum iline özgü,un ve pekmezle yapılan bir helva.:KARAÇUVAL

Çorum’da Boğazköy adıyla da bilinen antik yerleşme.:HATTUŞA

Çorum’da,Hititler döneminde yapılmış açık hava tapınağı.: YAZILIKAYA

Çorum’un Mecitözü ilçesinde bir kaplıca. : BEKE

Çorum-Ortaköy yakınlarında ortaya çıkarılan, Hitit devletinin ikinci büyük kenti. : ŞAPİNUVA

Çorumun Alaca ilçesinde ünlü bir höyük.  :  ESKİYAPAR

Çökelek, taze soğan ve zeytinyağıyla yapılan bir tür salata. : AVUKMA

Çökelme.:SEDİMENTASYON

Çökme,gerileme,alçalma.:İNHİTAT:İNHİTAD

Çöküntü hendeği.:GRABEN

Çöl Arapları. :URBAN

Çöl bölgelerinde bazı çukurların tabanını kaplayan tuzlu ve killi toprak.: TAKIR

Çöl bölgelerinde yaşayan  bir sürüngen türü. : SKİNK

Çöl bölgelerinin yanı başında yer alan, çalı ve kurakçıl ağaççıkların oluşturduğu bitki topluluğu.:ÇAPARAL

Çöl.:SAHRA.:BEYABAN:TİH

Çölde fırtına sonucu tepecikler halinde yığılan kum kütlesi.:KAUR

Çölde işaret için konulan taşlar.  :  ARAM

Çöllerde veya deniz kıyılarında rüzgarların yığdığı  kum tepesi. /Buzul : EKSİBE:KUMUL

Çömleğin küçüğü.:ÜZLÜK

Çöp ve süprüntü dökülen yer,çöplük.:MEZBELE

Çöplerin bilimsel yollarla incelenip sınıflandırılması.:GARBOLOJİ

Çözgü veya atkının kumaş yüzeyi üzerinde,kendiliğinden desen oluşturduğu her tür kumaş.:FASONE

Çözgü. : ERİŞ : ARIŞ

Çözgüsü ipek veya sentetik elyaf,atkısı kalın pamuk veya yün olan kumaş. :  BENGALİN

Çözücü.:DEKODER

Çözülmesi kolay eğreti düğüm,ilmek.:İLMİK

Çubuk biçimine getirilmiş kömürden oluşan bir resim malzemesi.:FÜZEN

Çubuk veya kamıştan yapılmış bağ ve bahçe kulübesi.: HUĞ

Çubuklu çizgileri olan kumaş.: REYE

Çuha kumaşının sarıldığı top.: PASTAV

Çuhadan yapılmış ucu kıvrık , uzunca külah. : BERETE: BARATA

Çuka balığı. : ÇİGA BALIĞI

Çukur yer.: ESİK

Çukurova’da antik Kilikya kenti ve kalesi.:ANAZARBA

Çukurova’da zengin bir kuş yapısına sahip olan göl.:AKYATAN

Çukurova’yı İç Anadolu’ya bağlayan karayolu geçidi. : GÜLEK

Çulara da denilen ve yurdumuzun denizlerinde de yaşayan bir balık.:KOBAR

Çulluk. :  BEKAS

Çuval olarak kullanılan kendirden veya kenevirden yapılmış seyrek bez.:KANAVİÇE

Çuvaldızla iş yapanların,avuçlarını korumak için ellerine geçirdikleri demirli kayış.:KEFNE

Çürük,temelsiz,asılsız,geçersiz.:BATIL

Çürümüş meyve.:COZALAK

Çürütülmüş tütünden yapılan ve buruna çekilen keyif verici toz.,burun otu.:ENFİYE


 
   
Bugün 22 ziyaretçi (25 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol